Kapitalizm ve Sonrası

Bir şirket kâr/zarar tablosu üzerinden işlerini yönetir. Ahlak, sağduyu, çevre koruma, insan sevgisi, dünya sevgisi gibi konular ancak iyi bir reklam kaynağı olacaksa önem kazanır. Onun dışında önemi yoktur.

Yıllar içinde şirketin sürekliliği de büyümesi ve yön değiştirmesi ile olur. Ürün yelpazesi genişler veya başka alanlara kayar.

Sıcak para akışını bir şekilde garanti altına almak zorundadırlar. Devamlılıkları buna bağlıdır.

Örneğin Microsoft yıllık üyelik sistemi ile Office365 ürünlerini satar. Yıllık ödersiniz ihtiyacınız varsa. Şimdi bulut sistemlerinde her türlü işimizi görecek hizmet mevcut. Eskiden tek lisans ile okul bitirmek mümkündü.

Tabii bu üyeliğin sunduğu ürünler de her sene bir miktar değişikliğe uğrar ki müşteri kazıklandığını anlamasın ve bu değişiklikler 10-20 yıl için planlanmıştır. Bir kere kredi kartını verdiğinizde otomatik çekmeye devam eder.

Firmaların son kullanıcıyı bağlama yöntemleri çeşit çeşittir ve son kullanıcının özgürlüğü azaldıkça firmanın geleceği de garanti altına alınır.

Örneğin bir Tesla araba aldığınızda kendiniz tamir edemezsiniz. Hatta tamir etmeye kalkarsanız suçlu konumuna düşersiniz. Para cezası filan var. Ayrıca tamir için Tesla’nın isteyeceği ücret astronomik olur çünkü tekeldir. Kendi tekelini yaratmıştır.

Ama aşağıdaki abi gibi Tesla’nın tekeline karşı çıkan kişiler de yok değil. Teslanın 16bin dolar dediği tamiri 750 dolara yaptı. Daha az da isteyebilirdi ama tabii onun da giderleri vardır.

Richard’ın YT kanalı Tesla tamiri üzerine

Bir John Deere traktör aldığınızda JD teknisyeni gelmeden kaput açılamaz. Çünkü kontrol ünitesindeki yazılım özel bir yazılımdır ve sadece JD teknisyeni açıp tamir edebilir.

Bir de bozulduğunda atmanız gereken ürünler var. Örneğin Positive Grid firmasının Spark gitar amfisi. Çindeki fabrikalarda mikro elektronik parçalar kullanılarak yapılmış ve ucuza gelmesi için “tamir edilebilme” özelliğinden feragat edilmiş bir üründür. Bozulduğunda çöp olur. Ucuza satılır ve reklam kampanyası çok geniştir. Nereye gitseniz reklamını görürsünüz.

Benim gitar amfim yerel bir tamirci tarafından yapılmış tüplü bir amfi. Hem sesi daha iyi hem de bozulduğunda götürebileceğim bir yer var. Gitar efekt pedallarımın da bazılarını kendim yaptım.

Bu kapitalist sistemin dayattığı bir modeldir ve sürekli yenisini almayı gerektirir.

Firmanın para kazandığı şey satıştır. Siz tamir ederseniz firma para kazanamaz.

Mesela Otel otomasyonu yazılımları da yıllık bakım ücretleri ile satılır. Hem yazılımı almak için para öder otel, hem de yıllık bakım için.

Ama durum sandığımız kadar kötü değil. Tesla araba alırken anlaşmada tamir edemezsiniz bile dese bunu her yerde bastıramaz çünkü devlet kanunları baskın gelir. Devlet derki:

KİŞİNİN KENDİ MALINI TAMİR ETME ÖZGÜRLÜĞÜ SAKLIDIR.

Yani eğer Tesla lobisini iyi yapar, devletteki bir kaç kişiye bedavadan Tesla araba verir ve kanunların çıkmasını engellerse geleceğini garanti altına alır. İşçisi 3 kuruş maaş alırken, yönetim kurulu refahına refah katar.

Kendi malını tamir etme özgürlüğü yasası zaten varsa … geçmiş olsun İlhan Musk

Geçmiş olsun

Bir ürün alırken bu ürün ile birlikte gelecek sorumlulukları, kısıtlamaları, bozulduğunda nasıl tamir edileceğini, kimin tamir edeceğini, tamirin kaça patlayacağını da düşünmemiz gerekir.

Teknik işlerden anlayan biriyseniz, eliniz havya, tornavida tutuyorsa, tamir kılavuzunu okuyup anlayacak kapasitedeyseniz işinizi daha da kolay.

Tabii her şeyi kendimiz yaparsak, tamir edersek bu ekonomi nasıl dönecek.

E herkes de teknik değil dimi?

Elbet sokak başındaki TV tamircisi Yurdaer abiye yolunuz düşecek. Duvar ustası Kirkor, fayans ustası Salih, kuaför Pirop abla, marangoz Kadri abi, kasap, bakkal, manav yaşamamız için gerekli. Bu bir eko-sistemdir. Sizin ve çevre esnafının içinde olduğu bir eko-sistem. Esnektir ve kırılganlığı çok azdır. Paranız yoksa esnaf sizi destekler, siz de esnafı desteklersiniz. İlişkiler çok organiktir, hitaplar samimidir. Yaşatılması gereken bir eko sistemdir bu.

Problem AliExpress veya GittiGidiyor gibi sitelerin başına oturup veya Ikea, Capitol, Ak Merkez gibi yerlerden yabancı markaların alışverişini yaptığımızda ortaya çıkıyor. Bir ürün alıyorsunuz. Kullanırken iyi fakat bozulduğunda muhatap bulamıyorsunuz. Ayrıca o ürün nerede üretildi, hangi şartlarda üretildi, çevreye ne kadar zarar verdi, insanlara ne kadar zarar verdi genelde bilmeyiz. Made In Chinadır her şey zaten, o da ayrı. Japon, Kore, USA üretimi olsa 10 katı fiyatı da olur.

Bilinçli alışveriş böyle olur. Sırf o malı aldığınızda hissetiğiniz sahiplik duygusu değil, o mal üretilirken ortaya çıkan negatif unsurları da hissetmemiz gerekir.

Bir lityum-iyon pil satın aldığınızda örneğin şu çocuğun suratını hatırlayın. O pilin içindeki kobaltı bu çocuk çıkartıyor hem de madenlerde köle olarak çalışarak.

Sırf pil sektöründe yok köle işçiler, balık endüstrisinde bile var. Köle olarak bir adada tutulan, teknelerle balık avlamaya çıkartılıp adaya geri bırakılan köleler var. Fabrikalarda çalışan işçilerin de köleden farkı yok değil mi?

Yazılım konusunda ise biraz daha şanslıyız. Richard Stallman gibi öncüler sayesinde açık-kaynak diye bir oluşum var. İşletim sistemi de yazılımlar da çok rahat bedavaya bulunabiliyor. Linux, OpenOffice gibi pek çok yazılım mevcut.

Internetin karanlık taraflarında da John Deere traktörlerinin işletim sistemini bulabiliyorsunuz. Yani aşırı kapitalist sistemler bizi suçlu olmaya da yöneltiyor.

Seçimlerimizi iyi yaparsak, çevreye en az zararı vererek yaşayabiliriz.

Hayırlı alışverişler.

Posted in Permakültür, Türkçe and tagged , , .

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.