SOSYAL MEDYANIN UMRUNDA MI?

Sevgili okuyucular, artık zamanı gelmişti. Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarımı kapattım. 1 Temmuz gibi de tamamen silinecek. Tüm paylaştığım bilgiler, yazılar, resimlerin hepsi bu 3 platformdan silinecek, gruplarda paylaştığım yazılar da buna dahil.

Neden böyle bir şey yaptım. Öncelikle çok zaman harcıyordum. Kendimi tutamıyordum, hipnoz gibi aşağı kaydıra kaydıra harcadığım zaman inanılmazdı. Sonra bir bilgi kaynağı, yazı vesaire ekliyorum, insanların sorularını cevaplamak çok zaman alıyordu. Halbuki yazdığım şeyi okusalar zaten cevap içinde. Bir de doğru dürüst bilgi aldığım kişiler çok azdı. Permakültür prensipleri ile uyuşmayan, çevreye çok fazla zararı olan, sistemler ayrıca bunlar. Kesinlikle sürdürülebilir değil. Belki çevreye verdiğim zararı da bir miktar azalttım.

Çok güzel insanlarla tanıştım, umarım blogumu veya YouTube kanalımı takip ediyorlardır. Bir sürü oluşumun içinde yer almaya çalıştım. Güzel ortamlar kadar, negatif ortamların içinde bulunduğum da oldu. Güzel olup sonrada negatife dönen yerler de.

Farklı arayışlar içindeyim. Bir kaç şey deniyorum. Belki yaparım, belki yapmam; onu da bilemiyorum. Kendi sosyal ağımı belli bir platformda kurmaya kalksam, harcayacağım zaman sanırım çok daha fazla olacak. Zaten bu tür bölünmeler çok var, bir tane de ben yaratmayayım.

Bir de tabii tam diyorsunki çok güzel bir gruba girdim, herşey güzel, insanlar eğitimli, yazılanı anlıyor okuyorlar. Fakat bir iki kişi çıkıyor tüm bu oluşumu berbat ediyor. Hadi bu sefer onların yanlış olduğunu anlatmak için dil döküyorsun, ortam çirkinleşiyor, zaman harcanıyor, oksijen çalınıyor.

Hatta bazı email listelerinden de çıktım. Email kutum rahatladı. Çıkamadıklarımı da spam olarak işaretledim, artık görmüyorum bile onları.

Yaş oldu 48 zaten, ergen gibi sosyal medya takip edecek halim de yok. 1998’de başladım blog yazmaya, halen daha bir bilgi aradığımda bloglarda buluyorum. Bir de forumlar ve Vikipedi’de. Doğru bilgiyi, haberi kesinlikle sosyal medyada bulamazsınız. Size ne empoze edilmek isteniyorsa onu görürsünüz.

Bu arada çok ilginçtir sadece bir kişi, evet, bir tek kişi benim ayrıldığımın farkına vararak mesaj attı. Hatta email adresim onda yokmuş, başkasından istemiş de, bulup email göndermiş, sağolsun.

Neyse, sevgili okuyucu, hal böyleyken böyle.

Posted in Permakültür, Türkçe.

15 Comments

  1. Merhaba, sizi anlıyorum. Valla iyi yaptınız. Güzel, değerli bilgiler kayboluyor sosyal medyada. Tüketiliyor.

    Kolay gelsin. Budur işte ben de bir sıre sonra bu noktaya gelebilirim.

    Sizi bloğunuzdan bulmuştum ilk. Çok kapsamlı anlatımlar, teknikler veriyorsunuz. Teşekkürler.

    İyi çalışmalar

  2. Seninle hemen hemen aynı düşünceleri paylaşarak bu konuda benimde gelgitlerini yaşadığım bir konu bu sevgili Gürkan hocam, senin adına sevindim, çok şey kaybetmeyeceğinin yanı sıra kazananın sen olacağını tahmin ediyorum, takipte olduğum bir kaç sayfanın da cılkı çıkınca muhtemelen bende aynısını yapacağım. Sevgiyle kal.

  3. Çok yerinde karar Gürkan bey, sizi okumak isteyen mutlaka bulur, okur, izler. Zaten önemli olan da bu türden takipçi.

    Sevgiler, selamlar, iyi bayramlar.

  4. Merak içindeydim hocam, neyseki blogda yeni bir şey var mı diye baktım da olmayışınızın nedenini anladım ☺️
    Takipteyim, saygılar..

  5. Selamlar,
    Çok sıkı olmasada takip ediyordum sizi neyseki email ve YouTube var.
    Bazen bende düşünüyorum, ama sizin kadar cesaretli olamadım.
    Gerçekteyse çok fena bağlanmışız demiyeyim, bağlamışlar bizi.
    Saygılarımla , sizi takipteyim.

  6. Pingback: İnternet Güvenliği

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.