Tesadüfen Ekşi’de gördüğüm bir entry üzerine bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. İsim vermek benim işim değil, ben verilen eğitimin içeriğine ve nasıl aktarıldığına bakmak istiyorum ki kursiyerlerin bu kurstan memnun ayrılması bizim birinci amacımız. Ağızdan ağza dolaşan negatif düşüncelerin kaynağı ve hedefi olmak hiç istemem.
Eğitim gerçekten zor bir iş. Her öğrencinin farklı bir psikolojisi olduğu gibi her birinin öğrenme tekniği, yaşam tarzı, kurguladıkları arketipler farklı olur. Bu yetmezmiş gibi gün içinde olan olaylar da psikolojide çeşitli dalgalanmalar yaratır. Bunların öğretmen tarafından anlaşılması ve her öğrencinin anlayabileceği biçimde bilginin aktarılması zaten başlı başına bir yetenek. Öyle bir öğretmen bulsam zaten ben direk öğrenci olurum. Öğrenciyi anlamak aktarılacak bilginin aktarma yöntemine etki ettiği için çok önemli.
Permakültür gruplarının sırf daha fazla para kazanmak için çıkardığı bir permakültür eğitmen kursu var. Kursun bazı yararları olsa da pedagoji konularından uzak. Teori ve uygulama arasında olabilecek büyük farkların farkında değiller veya bu fark kursiyerlere anlatılmıyor. Bilginin aktarımı konusuna dair pek fazla içerik barındırmayan bir kurs. Genelde size permakültür kartları, posterleri, eğitmen kitapları satmaya yönelik bir kurs. Permakültür kursu verebilmek için bu eğitmen kursunu almaya gerek yok. Ama Permakültür kursu aldınız diye hemen eğitmen de olamıyorsunuz. En az iki sene geçmesi gerekiyor ve uygulama şart.
Permakültür bir tasarım bilimi. Yaşam biçimlerinin tasarlandığı, holistik yaklaşımla problemlere çözüm arayan, bu çözümlerin doğada var olan mekanizmalarla örtüşmesini salık veren bir olgu. Dolayısıyla kurs sırasında uygulama yapılması kaçınılmaz. Öğrencinin kafasında öğrendiği bilgiyi nasıl kullanacağı, farklı ortamlarda nasıl uygulayabileceği canlanmalı.
Tabii burada öğrencinin “mal” olma ihtimali de var.
Ne olursa olsun kilit nokta öğretmendir. Öğretmen bilgiyi aktarmayı bilmiyorsa, öğrencinin seviyesine göre anlatamıyorsa, problem öğretmendedir.
Şimdi gelelim bu Ekşi’deki entrye ve benim düşüncelerime…
İlk söylenen şey tabii ki eğitim ücreti. Bu sırf bizim problemimiz değil. Hangi ülkeye giderseniz gidin bu bir problem. Ama aşılamayacak bir problem değil. Burada ki olay ücrete dahil olan servislerin tek tek yazılması ve müşterinin aklında “ödediğim paranın hakkını alıyorum” mantalitesini uyandırması gerekliliği. Tamam siz 4-5bin dolar talep edin ama hakkını da verin. Yav zaten neden dolara endeksli bu eğitim. Dışarıdan öğretmen getirmedikçe dolara endekslemek saçma fakat tedarikçiler varsa ve bunlar da dolara endeksli ise olabilir. Dışarıdan öğretmen getirmekte saçma. Dışarıdan gelen öğretmen zaten yabancı dil konuşacak, Türkiye’nin ikliminden, toprak yapısından, yağmur düşme, buharlaşma gibi verilerinden uzak olacak.
Permakültür eğitimi almayı düşünenler varsa ve eğer eğitmen yabancı ise uzak durmanızı tavsiye ederim.
Bir permakültür kursunun örütbağı sayfasını inceleyelim.
Kurs İçeriği
Kursun öğretmeni, haritalı yeri, tarihi, süresi, ücreti ve konu başlıkları en tepede yazmalı. Milletin zamanını boşuna harcamayın. O uzun sayfanın tamamını okuyup en sonda $5500 doları okuyunca “hassiktir” deyip kapatıyoruz. Baştan “hassiktir” der kapatırız, zaman da kaybetmemiş oluruz.
Sonra ücrete dahil olan hizmetler nelerdir? Bunların en ince ayrıntısına kadar yazılması şart. Kalacak yerler, yemek tedariki va hatta menü, içecekler, ikramlar, kurs materyali, kitaplar detayları ile yazılmalı. Kurs içeriklerini karşılaştırabilmek için bu gerekli. Eğer bir eğitmen olarak kursunuza güveniyorsanız bunları yazmanız gerekir. Çıtayı yükselttiğinizi düşünebilirsiniz ama diğer kursların da bu içerikleri sunabilmek için çabalayacağını düşününce kalitenin artacağını da unutmayın.
Ücrete dahil olmayan ekstralar nelerdir? Ek ücret istenen hizmetler nelerdir, bunların da detaylandırılması ve sonradan kursiyerlere sürpriz olmaması için yazılması gerekir. Sonradan bir uyuşmazlık çıkarsa, elinizde bir dayanak/delil olur.
Yemeklerin nasıl tedarik edildiği, vejeteryan/vegan seçenekler olup olmadığı, ve yiyeceklerin nasıl temin edildiği de belirtilmeli. İki hafta boyunca insanları ağırlayacaksınız, hunharca ücret alıp her gün salata yedirmeyin.
Kursun Ücreti
Kursun ücretini belirlerken gerekli gelir/gider tabloları ile belli bir rakam belirlenir, üzerine bir miktar kar eklenir ve kursun ücreti ortaya çıkar. Buraya kadar her şey tamam ama çıkan ücret biraz yüksek oldu sanki. Şimdi bu ücreti nasıl azaltabiliriz düşünmemiz lazım. Ya da bir miktar daha kursun içeriğini çoğaltmak, bir şeyleri ücretsiz vermek işe yarayabilir.
Sponsor bulunabilir. Reklam alınabilir. Hiç olmadı PermaHesap’tan hibe istenebilir.
En az iki kişiye her şey dahil burs verilmeli. Bu iki kişi gerçekten ihtiyacı olan, hazırda arazisi olan ama ne yapacağını bilmeyen, permakültür prensiplerini uygulayıp üretime geçebilecek kişiler olmalı. Başvuruları değerlendirirken bunlara dikkat etmek lazım.
Türkiye’de ki bir permakültür kuruluşu olarak gidip Afrika’da ihtiyacı olanlara kurs vermek gibi saçma işler için PermaHesap harcanmamalı. Sen daha içteki ihtiyacı olanlara ulaşamamışsın, Afrika’dakine ulaşıp ne yapacaksın.
Teori ve Pratik Oranı
Kurs sırasında pratik uygulamalar, kursiyerlerin istediği ve yön verdiği biçimde yapılmalıdır. Permakültür kursu bir ilkokul veya lise değil. Pratik yapmadan bu kursu vermek zaten imkansız. Masrafları kısmak için pratikten kaçınmak doğru değil. Belli bir planda pratiğin yapılması şart. Bu kursun materyali hazırlanırken öğretmenin becerisi de ortaya çıkıyor. Eğer kurslar gelir kapısı olarak görülüyorsa, eğitim materyalinin ve sunumların kaliteli ve anlaşılır olması gerekir.
Dikkat çekici Lab uygulamalarına örnekler:
- Toprak testi (pH ve kavanozda test)
- Amonya, nitrit, nitrat testi (riparyan alanlarda akarsuya karışan kirlilik açısından)
- Sirke çakıl testi (ırımtüzen de kullanılabilecek çakıla karar verirken)
- 3B arazi maketi ile yağmur hendeği, dönüm hattı, anahat sistemlerinin öğretilmesi
- Mikroskop ile bakteri, iplik kurdu, amip gibi mikro hayatın incelenmesi
- Doğal Tarım gübrelerinin yapımı
- Biyodinamik gübrelerinin yapımı
- Kovan açma, bakım, hasat
- Tarlada alet edevat tanıtımı
- El aletlerinin bileyleme, bakım işleri
- Makinelerde yağ değiştirme
- Arazide dönüm hattı bulma, hendek kazma
- A-Çerçevesi yapım ve kullanma
- Briks ölçümleri
- Toprak testi için örnek toplama
- Saman balyasından sebze yatağı
- Göletlerde sulak alan bitkilerinin yerleştirilmesi
- Çinampa yapımı
- Peynir yapımı
Uygulamalara örnekler çoğaltılabilir. Benim bu yazıyı yazarken hemen aklıma gelenler bunlar.
Yalnız burada önemli bir unsur var dikkat edilmesi gereken. Kursiyerler sizin çiftliğinize işçi olarak gelmiyor. Toprak işlerinin yapılırken bunun kursun bir parçası olduğu, anlatılmak istenen konunun ne olduğu, permakültür çerçevesinde bu işin nereye oturduğu belirtilmeli. Ayrıca çiftçiliğin de zor bir iş olduğu belirtilmeli.
Bence bir parmakültür kursunda pratik ve lab uygulamaları %65 oranında olmalı.
Sizin Uygulamalarınız
Arazideki permakültür uygulamaları sizin bir göstergenizdir. Anlattığınız şeylerin ne kadarını uyguluyorsunuz? Veya planlarınızda var mı? Uygulama yoksa bile planlarda olduğunu göstermek çok önemli. Bu uygulamalardan bazıları:
- Hendek, gölet (earthworks)
- Hayvanların yerleri – kokusuz tavuk veya bıldırcın kümesi
- Yağmur suyu toplama depolama sistemleri
- Gıda Ormanı
- Kerpiç evler
- Kompost alanı
- Bahçeler
- Solucan çiftliği
- Riparyan alan
- Peçenkoru ve hücre otlaklar
Kursiyerin gözlemleyebileceği var olan uygulamalar sizin bir göstergenizdir. Bunların uygulama sırasında uğradığı değişikliği anlatabilmek ise bir hünerdir. Teorik bilgi konuya giriş için iyidir ama pratik uygulama hem pekiştirmek hem de öğrenileni unutmamak için; görsel bir ankor sunduğu için daha yararlıdır.
Ekip İlişkileri
Kursu veren ekibin ilişkileri çok önemli. Birbiriyle sürtüşen ekip iyi bir izlenim uyandırmıyor. Sürtüşmeleri önlemenin yolu da kurs planı yapılırken ortaya çıkan işlerin listelenmesi ve kurs ekibine atanması ile yapılmalı. Yani plansız programsız, Allah ne verdiyse bodoslama kursa dalmak, kursa duyulan saygıyı, itibarı azaltır. Plan yapılır, işler atanır, herkese memnuniyeti veya şikayeti sorulur, ayarlama yapılır. Herkes imzasını atıp anlaşmaya varır. Bu sonuçta bir proje yönetimi.
Kesinlikle kursu veren ekip birbirini suçlamamalı. Özellikle kursiyerlerin önünde. Diğer kişinin yaptığı işi aşağılamak ve sürtüşme çıkartmak doğru değil. Kursun itibarı iki paralık olduğu gibi, kursiyerlerin kafasında negatif düşünceler oluşmasına neden olur. Sürtüşmeleri önlemek te kursun planının ince elenip sık dokunmasından geçer. Plan yapmadan kafa başı alınacak parayı hesaplayıp, tahta sıralarda oturan kursiyerlere iki hafta konu anlatarak geçireceksek bu işi hiç yapmayalım daha iyi.
Kursu veren esas öğretmen bir guru gibi görülmemeli. O da insan ve bu taşın altına elini koyduysa her işin ucundan tutacak (ya da atandığı işlerin). Tamam tabii ki saygıda kusur etmeyeceğiz ama abartmanın da anlamı yok. Öğretmeni çok yüksek bir mertebeye çıkartmak gereksiz. Öğretmen zaten kaliteli bir insansa, bilmediğini itiraf edebilecek, araştırma geliştirmeye açık, insan ilişkilerini pozitif tutacak birisidir.
Kursa Ulaşım
Kurs yerine ulaşım imkanların el verdiği kadar yapılmalıdır, yerel otobüs veya dolmuş saatleri duyurulmalı. Kursiyerlerin araçları kullanılacaksa izin alınmalıdır. Yakındaki markete periyodik gidiş geliş bir zaman çizelgesinde belirtilmeli. Acil durumlarda neler yapılacağı kursun başında anlatılmalı. Kursiyerler iki hata boyunca hapis kalmasınlar ama medeniyete uzak bir yerde nasıl planlı programlı olunacağını da öğrensinler. Bu hayatın bir parçası.
Kursa gelen kişilerin otogardan, hava alanından alınması da gerekiyorsa yapılmalıdır.
İlk Yardım ve Doğal Afet Planı
İlk yardım ve doğal afet planı olmalıdır. Bu konu her yerde boşverilen bir konu. Birisi yaralanırsa, fenalaşırsa neler yapılacak? Kursiyerlerin sürekli kullandığı ilaçlar var mı? Özellikle astım spreyleri yeterli mi? Kursiyerlerin herhangi bir rahatsızlıkları var mı? Bunlar kursun başında konuşulmalı. Kursu veren ekipten en az bir kişi ilk yardım eğitimi almış olmalı. Çiftliğin ambulans ulaşabilir bir yolu olmalı. En yakın hastane, klinik, sağlık ocağı gibi yerlerin telefon numaraları ve yerleri bilinmelidir. İlk yardım çantası, yangın söndürücü gibi ihtiyaçların nerede olduğu tüm kurs ekibi ve kursiyerler tarafından biliniyor olması gerek.
Doğal bir afet durumunda nerede toplanılacak? Kaçış planı nedir? Bunların zaten çiftlikte planlanmış olması gerekir ve kursiyerlere de anlatılmalıdır.
Mutfak İşleri
Mutfak işleri fason yaptırılabilir veya kursu veren ekip ile kursiyerlerin katılımı sağlanarak hazırlanabilir. Tarladan yiyecek toplanacaksa bu iş bir eğitmenin gözetiminde kursiyerler tarafından yapılabilir. Çiftlikte bir soğuk hava deposu olması, 2 haftalık menü ile ilgili gıdanın burada hazır bulunması da şart. Mutfak işleri kursun bir parçası olarak lanse edilirse daha iyi. Üretilen ürün nasıl değerlendirilecek, kendi ürettiğimiz gıda ile yemek nasıl yapılır gibi işler müfredata eklenmelidir.
Sonradan çıkacak tatsızlıkların giderilmesi için bu işlerin planlanması ve iş bölümü yapılması ne kadar da gerekli değil mi?
Bitirme Tasarımı Sunumu
Başka bir konu da kurs sonunda yapılan final sınavı. Tabii geçmek kalmak problemi olmadığı için kursiyerler serbest bırakılmalı ama mesela arazisi olmayan kişiler için de belli konu başlıkları sağlanabilir. Örneğin:
- Kendi istedikleri bir araziyi tasarlayabilirler
- Çiftlikte boş bir kısmı tasarlayabilirler
- 10 dönümlük gıda ormanı tasarımı
- 100 tavukluk operasyon tasarımı
- Hidrolik açıdan arazi tasarımı
- Besin dağılımı açısından arazi tasarımı
- 50 baş koyunluk sürünün hücresel otlama planı
Tabii sadece konu başlığını verip kaçmıyoruz. Topolojik haritalar, kullanılacak ağaç listesi, okunacak web siteleri gibi yardımcı materyalin sunulması gerekir.
Laik bir Kurs
Dinsel bağlantılar kesinlikle kullanılmamalı. Kuran, Tevrat, İncil, Şamanizm, Yunan tnarılarına atıflar yapılmamalı. Bilimsel bulgular ve metotlar daima tercih edilmeli. Örneğin azot döngüsü anlatılacaksa bilimsel olarak anlatılmalı ama çok fazla derine inip kursiyer uyutulmamalıdır.
Alkol Kullanımı
Alkol için bir restoranla anlaşılmalı. En az iki kere bir restoranda alkollü akşam yemeği olmalı tabii ücretini ödeyenler için. Kurs ortamında en azından bira olmalı ama sarhoşluğa izin verilmemelidir. Ortamın medeni seviyede tutulması için çaba harcanmalıdır. Kursiyerlere günlük bira kotası koyulabilir.
Alkol kullanımını kısıtlayamıyorsanız, topran alkol kullanımı yasaklanmalı.
Sunumlar
Powerpoint sunumları en aza indirilerek görselliğe, animasyonlara, videolara daha fazla ağırlık verilmelidir. %65 uygulama yapma hedefimiz olduğu için powerpoint sunumları sadece konu başlıklarını barındırsa yeter. Ayrıca gruplara bölerek çalışmalar yapmak da çok önemlidir.
Dershanenin Koşulları
Dershane havalandırması çok önemli. Kışın ısıtılması için roket sobası veya şömine için odun bulunmalı. Dershanenin havalandırması kontrol edilmeli. Akustiği, özellikle konuşmacı için ses sistemi kullanılıyorsa dikkat edilmeli. Kursiyerleri uyutacak ses tonlarından, sürekli yazı barındıran sunumlardan kaçınılmalı. Dershane içinde yapılacak uygulamalarda güvenlik kurallarını da ihlal etmemeliyiz. Dershane zamanları dışarıda harcanan zamandan daha az olmalı.
Koltuklar yeterince konforlu olmalı ama uyutmamalıdır.
Öğretmen
Herkesin yakasında isim rozeti olmalı ve öğretmen isimleri ezberlemek için çaba sarfetmelidir.
Politik ilişkilendirme kullanılmamalı ama kanunların anlatılması, çiftlik sahibinin hakları gibi konulara girilmeli. Permakültür kursu bir seçim propagandası yeri değil.
Sürekli güler yüzlü olmak, kursiyerlerin sorunlarını dinlemek, çözümler geliştirmek için dikkatli davranmak gerekir.
Genel Hususlar
Kalınan odalar, temiz, böceksiz, rutubetsiz, rahat uyunabilen yerler olmalı. Temiz çarşaf verilebilir ama kursiyer kaldığı odayı temiz ve derli toplu tutmakla hükümlüdür. Ayrılırken de bulduğu gibi bırakmalıdır. Bir depozit alınıp eğer kirli bırakılırsa depozite el koyulabilir.
Çadır alanları düzgün ve temiz olmalı. Taşlardan arınmalı, sınırı belli olmalı, kirasının içinde elektrik su gibi ihtiyaçların olup olmadığı belirtilmeli. Acil durumlarda çadırlarda kalan kişilerin ikamet edeceği yerler belirtilmelidir. Çadırın etrafını çöple dolduran varsa ikaz edilmelidir. Çadırların önünde ateş yakılmaz.
Komünal alanlarda ateş yakma olabilir. Her zaman bir yangın söndürme aleti olmalıdır. Ateş belli bir varilin içinde ya da etrafı çevrili ocakta yakılmalıdır.
Tuvalet ve duşlar her zaman temiz olmalı. Kursu veren ekip dönüşümlü olarak temizlemelidir. Bu bir plana bağlanıp tuvaletin iç kapısına asılır. Sırası gelen temizliğini yapar ve ondan sonra yapacak kişi de teftiş eder. Dışarıdan gelen öğretmen de bu işlerin içindedir.
Hangi mobil telefon çekiyor tam olarak belirlenmeli ve kursun reklam sayfasında açıkça yazılmalıdır.
İnternet şifresi dağıtılmalı ama her kursiyere bir kullanıcı adı ve şifre ile kota verilmeli. Bunu da ancak Gargoyle kurulu bir router yapabilir. Bu alt yapı olmadan kurs verilmemeli.
Kursu veren kişinin veya çiftliğin Facebook sayfasında resim paylaşmak, albüm açmak mümkün olmalı. Instagram için kursa özel hash-tag üretilmeli.
Kurs sonunda bir değerlendirme formu verilerek kursiyerlerin negatif veya pozitif düşüncülerini yazmaları istenmelidir. Sonuçlar değerlendirilerek düzeltme için adımlar atılmalı ve daha sonra tüm kursiyerler bu atılan adımlardan haberdar edilmelidir.
Sonuç
Hiç bir kurs mükemmel değil. Kurs ekibi ne kadar uğraşırsa uğraşsın memnun olmayan birileri de muhakkak olacaktır. Bizim burada ki amacımız kurs ile permakültür olgusunu yaymak, kalıcı sistemlerin tasarlanmasına ön ayak olmak, insanların en azından gıda güvenliği, gıda egemenliği gibi konularla; uygulama yapmasalar bile haşır neşir olmasını sağlamaktır.
Pek çok katılımcı zaten permakültürün ne olduğunu bilmeden katılıyor olacak. Kursun başında “permakültür hedefi” her kursiyer için belirlenirken bu göz önüne alınmalı, kursiyerlerin beklentileri öğrenilmelidir. Sonra kursun içeriği bu beklentileri karşılıyor mu, karşılamıyorsa kursiyere bu konu nasıl anlatılacak tartışılmalıdır.
Her gün sonunda kursu veren ekip bir araya gelip değerlendirme yapmalı ve kursun gidişatında yapılacak değişiklikler olacak mı karar vermelidir. 1 saatlik bir toplantı yeterlidir.
Kurs sonunda alınan yorumlarla iyileştirme yapmak ise bence çok önemli. Ve akabinde bu iyileştirmelerin yorum sahibine bildirilmesi ise daha da önemli. Sosyal medyanın çok kullanıldığı şu günlerde adımızın ayyuka çıkmasını istemeyiz. Tabii negatif yorumlar da olacaktır ama “kurs ekibi olarak o yorumlar nasıl ele alınıp cevaplanıyor” konusu çok önemlidir.
Permakültür dediğimiz şey, bir insanın hayatının bellirli bir zamanını ayrıp bir kaç zaman permakültür takılalcağım, havam değişsin dediği bir sistem değil ve olmamalı zaten, Permakültür’e ilgi duymak, öğrenmeyi istemek, aynı zamanda da uygulamaya çalışmak bir hayat felsefesinin dışa vurumudur, ve bu felsefe de temel gaye paylaşım kültürü olmalıdır. Neyi paylaşım? Toprağı paylaşım, Suyu paylaşım, Havayı paylaşım, Bilgiyi paylaşım. Kiminle paylaşım? İnsanla paylaşım, hayvanla paylaşım.Neden paylaşım? Çünkü, Doğa insanoğlunun şımarıkça bencilce yaşam sürdüğü oyun bahçesi değildir, tam aksine insan doğanın sadece bir parçasıdır. Bu paylaşımların da uzun soluklu olabilmesi için toprağı, suyu ve havayı zehirlemeden, “sürdürülebilir” tarım uygulamalırını hayata geçirmek gerekir. Bu kadar hassas bir konuda ince düşünen insanın da doğayı ticari bir meta haline getiren kişi veya kişilerin oyununa gelmemesi gereklidir zaten. Tabiki de masraflar olacaktır, ama makul olma mantıklı olma sınırını geçerseniz siz meta haline gelmiş olursunuz.