Fukuoka-San çok metodik bir adamdı. Bilim adamı olmasından dolayı ince hesapları yapmayı çok iyi bilirdi. Fukuoka tarzı ekonomik ekinlerin yetiştirilmesi de bu ince hesabın bir ürünüdür.
Fukuoka çeşitli bitkilerin yaşam döngüsünü araştırarak bulunduğu yerin iklimini de göz önüne alarak, toprağın hiç boş kalmayacağı bir tasarımı uygulamaya soktu.
Fukuoka-San’ın bulunduğu yer ve iklime en uygun bitkiler yazın pirinç ve kışın çavdardı. Bunlar dönüşümlü olarak ekilebilir ve tarlada yetiştikleri sürede de birbiri ile çakışmayan ürünlerdir.
Ek olarak Fukuoka azot bağlayıcı bir bitki olan yoncayı entegre ederek tarlanın doğal olarak gübrelenmesini sağlamıştır. Yalnız burada yoncanın tarlayı ele geçirmemesi için iyi yönetilmesi gerekiyor.
Hasat edilen ürünlerin sapları tarlaya yatırılır. İşlemeden sonra ortaya çıkan çaflar da tarlaya geri bırakılır. Böylece belli bir besin döngüsü elde edilmiş olur. Tarlaya serilen artıklar çürüyerek içindeki besini toprağa geçirir.
Ekonomik tarım, iyi bir programlama algoritması yazmaya benziyor. Yaz hasadından evvel kış tohumlarının atılması, azot bağlayıcılarının yönetilmesi, sulama zamanlarının belirlenmesi gibi algoritmaya giren pek çok değişken var. Doğru girdilerle (doğru ürün seçimi) kusursuz çalışacak bir tasarım bu.
Bulunduğunuz yörenin iklim şartlarına göre iki adet para getirecek ürün seçmeniz gerekiyor. Birisi bahar başında ekilecek, diğeri sonbahar ortalarında. Zamanlama çok önemli. Birisi hasat edildiğinde diğerinin tohumları tarlaya atılacak.
Yazın hasat edilen ekinler (Yaz Ekini – YE): Pirinç, buğday, mısır, soya fasulyesi, susam, karabuğday olabilir.
Bahar başında hasat edilen ekinler (Kış Ekini – KE): Darı, kış buğdayı, çavdar, arpa, kış bezelyesi, bakla olabilir.
Siz kendi araştırmanızı yapıp, YE ve KE türlerini bulmanız gerekiyor. Örneğin kışları çok soğuk geçen yerlerde bezelye ve bakla hasadı uzayabilir ve sonrasında ekilecek YE ürününü geciktirir. Ürünlerin tarlada yetiştiği dönemlerin çakışmaması gerekiyor.
Beyaz çiçekli yonca yeşil malç olarak kullanılır. Yonca kesilip yatırıldığında köklerinden bir kısmı da ölerek azota dönüşür ve gübre olur.
Bu tasarımın algoritması şu şekilde döner.
- Sonbahar veya yaz sonunda YE olgunlaşırken yonca (eğer yoksa) ve KE tohumları atılır
- YE hasat edilir ve sapları ile kabukları tarlaya malç olarak serilir.
- Tarla kesinlikle sürülmez.
- Bu arada yonca malç olarak tarlayı kaplar ve azot bağlama işini yapar.
- KE aralardan çıkmaya başlar.
- Uzayan KE güneşi keseceği için yonca pek gelişmez, zaten hava da soğuk.
- Bahar başında YE tohumu atılır.
- KE hasat edilip sapları yatırılır.
- Eğer YE olarak pirinç kullanıldıysa tarla 1 hafta su altında bırakılarak hem pirincin çimlenmesi hem de yoncanın zayıflaması sağlanır bu arada diğer yabani otlar ölür ama yonca yaşamaya devam eder.
- Başka bir YE ürünü kullanıldıysa yoncalar tırpanla kesilerek yatırılır. Daha henüz YE çimlenmemiştir.
- Büyüyen YE güneşi kestiği için yoncayı yavaşlatır.
- YE Sonbaharda hasat edilmeden evvel KE tohumları atılır ve döngü devam ettirilir.
Bu yöntem toprağın tarım yapılan derinliğini çoğaltır. Her yıl tarlaya serilen artıklar ve yoncanın kökleri besin döngüsünü oluşturur. Bir kaç yıl içinde tarladaki organik madde artacak ve su tutma kapasitesi yükselecektir. Humus da artarak ürünleri besleyecektir. Mikoriza mantarları ve mikrobiyoloji de zaman içinde artarak dengesini bulacak ve azot döngüsüne yardım edecektir.
Kuru iklimlerde ilk senelerde sulama gerekebilir ama daha iyisi sulamaya ihtiyacı olmayan bir ürün seçmektir.
Çıplak tarlalarda başlangıçta samanla örterek malç yapılmalı. Daha sonra yonca ve ürün artıkları yeterli olacaktır.
Yabani hayatın tarlaya girmemesi için önlem alınmalıdır.
Sonuçta çiftçi olarak belirli bir araştırma geliştirme yapmanız şart. Belki 1 dönüm arazide denemeler yapabilir ve YE ile KE türlerine karar verebilirsiniz. Harcayacağınız 2 yıl size 30 yıl kullanılacak bir bilgi verecek. Her 15 yılda bir de küresel ısınmadan dolayı tasarımda iyileştirme yapmak gerekebilir.
Fukuoka’nın iki kitabını da bir kaç yıl önce okumuştum, ama pratiğe dökemediğim için (malum şehir hayatı) unutmuşum bir hatırlatma oldu benim için, ayrıca yazınızı okurken yine Fukuoka’nın kitabında yaptığı bir tespit hatırıma geldi, bir başka konu ama Fukuoka Usulü Ekonomik Ürün Yetiştirme konusunda hayvancılık içinde tavsiyelede bulunuyor kendisi, mesela büyükbaş hayvan beslemenin maliyet açısından neredeyse zarar olduğunu bunun yerine mesela keçi yetiştirmenin karlı olduğundan filan bahsediyor, Fukuoka Okunası bir adam.