Daha önce yazdığım Arı Kovanı Yapalım ve Üst Çıtalı Kara Kovan Yapımı yazılarında sonra bal üretiminde balın zehirli olması hakkında Cevat Bey’in sorduğu soru üzerine bir kaç araştırma yaptım (Google ile).
Cevat Bey demişki:
Gürkan bey, kovan tasarımı oldukça başarılı görünüyor, benim merak ettiğim bir diğer konu da; nasıl bir bal üretileceği. Benim gördüğüm arıcılık yapanlar kovanları belli ağaç ve bitkilerin olduğu bölgelere yerleştiriyorlar. Örneğin karadenizde kestane balı dedikleri bir bal üretiliyor, veya yaylalarda çiçek balı, ülkemizin güney kesimlerinde ise bize özgü çam balı. Ama bunu yapmak için kovanları taşıyarak çam ormanlarının içerisinde uygun bir alana yerleştiriyorlar. Hatta burada sonbahar da bir grup kovanın taşınarak büyük bir “Püren” veya Erica bitki kolonisinin yakınlarına getirildiğini gördüm. Bu bitki de sonbaharda çiçek açan nadir bitkilerden biri. Sonra bazı ballar deli bal tabir edilen kısmen zehirli hale gelebiliyor, bu da sanırım balın üretildiği bitkiler veya çiçekleri ile ilgili. Bu konuda ne düşünüyorsunuz.?
Zakkum, Sarı Yasemin, Açelya ve Orman gülü (Rhododendron) adı verilen fundagil bitkilerinden toplanan nektarın bala dönüştürülmesi insan sağlığına zararlı olabiliyormuş.
Ormangülünden olan zehirli maddeler balın doğru şekilde kovanda olgunlaştırılması ile ortadan kalkıyormuş. Fakat zakkumun balı larvalara yiyecek olarak da verildiği için tüm kovanın ölmesine yol açabiliyor. Arılar genelde içgüdüsel olarak zakkum ağaçlarından nektar toplamıyormuş. Fakat tek besin kaynağı bu ise ve yoğun oranda varsa olabiliyor. Tabii Karadeniz bölgemizin arıları bu bitkilerden bal almaya yatkın olduğu için onlara bir şey olmuyor.
Ayrıca Yeni Zelanda’da Coriaria familyasına ait Tutu ismindeki bitkilerin sularını sindiren bir tür çekirgenin dışkı olarak ürettiği nektarı arılar bazen toplayıp bala dönüştürebiliyor ve tutu bitkisinin ürettiği toksinler kovana taşınabiliyormuş.
Öte yandan bir maddenin zehir olabilmesi için dosajı önemli. Yeterli miktarda değilse zehirleme yapmaz hatta şifalı bile olabilir.
Bulduğum bir listeye göre:
- Summer Ti Ti (Cyrilla racemiflora)
- Yellow Jessamine/ Gelsemium Sempervirens/ Carolina Jasmine/ Evening Trumpetflower/ Woodbine (Arılara zararlı, ölümlere neden oluyor)
- Star Lily/Deathcamus Zigadenus familyası bitkileri (polenleri arıları zehirliyor)
- Heliconia genus (Arılar için toksik)
- Spathodea Tree/ Fountain Tree/ Africa Tulip Tree/ Flame-of-the-Forest/ Nandi Flame
- Balsa Tree (Arılar için toksik)
- Aesculus Californica/ California Buckeye/ California Horse-chestnut (toksik polen ve nektar)
- Neottica Orchid (Arılar için toksik)
- Rhododendrum Ponticum/ Azalea Pontica/ Common Rhododendron (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Andromeda Polifolia/ Bog Rosemary (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Mountain Laurel/ Kalmia Latifolia/ Spoonwood/Calico Bush/ (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Sheep Laurel (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Azaleas (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Wharangi Bush/ Melicope/ Corkwood/ Doughwood/ Alani (İnsan ölümlerine yol açan bal)
- Datura (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Belladonna/ Deadly Nightshade/ Amaryllis (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Henbane/Stinking Nightshade (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Serjania Lethalis ( Brezilya; (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Tutu bushes/ Coriaria Arborea –Yeni Zelanda –(Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Vine Hopper çekirgesi (Tutu bitkisi ile besleniyor) — Sadece Yeni Zelanda’da –(Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
- Oleander (Çıkan bal insanlar için toksik oluyor)
Gürkan bey konuyu oldukça ayrıntılı araştırmışsınız, Doğu karadeniz bölgemizdeki balların o bölgede çokça bulunan ormangüllerinden dolayı acı bal veya deli bal özelliği kazandığı düşünülebilir. Bir tanıdğım böyle bir baldan kaşık kaşık yedikten sonra aşırı düşük tansiyon nedeniyle bayılmış ve gözünü hastanede açmıştı. Amatörce bir veya iki kovan bal yapacakların bence bu konularda biraz dikkatli olması gerekir. Doğal ortamlarda dededen toruna aynı coğrafyada bal yapanlarda bu riskler zamanla denenmiş ve o bölgeden elde edeilen bal güvenilirliği kanıtlanmış olabilir. Ama hiç bal üretilmeyen bir yerde bal üretmeyi düşünüyorsanız dediğiniz gibi dikkatli olmakta ve etraftaki florayı incelemekte fayda var. Selamlar
Konu hakkında araştırmama vesile olduğunuz için ben teşekkür ederim. Bende "kovandan babam çıksa yerim" tarzında yaklaşıyordum olaya :-)) Neyseki zamanında farkına vardık. Yeni Zelanda'ya yakınlığımız dolayısı ile bu Tutu bitkisinden etrafta varmı inceleyeceğim.