Ekleme: Bu kovan tipi daha önce arıcılarımız tarafından tartışılmış. Üst Çıtalı Karakovan olarak çevrilmiş. Ayrıca çıta genişliği en az 37mm olarak verilmiş. Farklı arı türlerinin farklı genişliklerde çıtaya ihtiyaç duyduğu belirtilmiş. Eğer çıta büyük olursa birden fazla dalak örmesine neden oluyor ve bunların temizlenmesi gerek.
Topbar kovanda petek çıtaları için verilen genişlikler:
- Kuluçkalar için 33-35mm
- Bal için 35-44mm
Bu durumda yaklaşık 1 metrelik bir topbar kovanda 15 adet çıta kuluçka ve kış stoğu için (15*33=495mm) ve geriye kalan 505mm ile de 14*35=490mm adet çıta bize bal olarak kalır.
Pencere ile kovanın kontrolü açılmadan yapılıyor |
Kovanın boyutunu biraz büyütüp 15 çıta (35mm genişliğinde) koloniye ve 15 çıta (44mm genişliğinde) bize bal olarak kalsın istersek 1185mm sadece içi ve 24mm’lik yan duvarlar da eklendiğinde 1233mm eder. Biraz büyük oldu ama sanırım oğul vermeye kalkarsa kolayca yarı yarıya paylaştırılabilir. Aslında bulduğum resimlere göre pek de büyük değil. Belki altına tekerlek bile monte edilebilir. Bu kovanın ağır olacağı belli.
Küçültmek istersek 15 adet 33mm çıta koloniye ve 15 adet 35mm çıta bize dersek, kovanın boyutu yan duvarlar ile beraber 1068mm oluyor.
Pencerenin buhar yapıp akmaması ve akabinde küf oluşturmaması için pencerenin önüne yalıtım yapmak da gerekiyor.
15. çıtadan sonra kraliçe teli koyarak kraliçenin diğer tarafa geçmesi engellenebilir. Bu yöntem hiç bir sitede yazmıyor, acaba düşünen olmamış mı yoksa kimsenin umurunda değil mi anlamadım. Belkide kraliçe belli yerleri dolaşıyordur.
Ayraç ile kovanın boyutu küçültülmüş |
Tahtaların hava şartlarına dayanması için balmumunu linseed yağı ile eritip sürüyoruz. İçini dışını farketmiyor. 2 hafta kadar kurumaya bırakıyoruz. Daha sonra dışını beyaz boya ile boyayabiliriz. Balmumu ve linseed yağı yüksek ısıda yanabiliyor. Dikkatlice ısıtmak da yarar var. Sıcak su dolu bir kabın içine başka bir kap koyarak eritebilirsiniz.
Eğer petekler yanlara yapışmışsa ekmek bıçağı ile yukarı aşağı hareketler ile kesiyoruz. Aksi takdirde petekler kırılabiliyor. Uzunca bir ekmek bıçağı lazım.
Topbar bal bu şekilde oluyor |
Kovanı ortadan açacağımız deliklerle girişi sağlayarak ortadan yanlara doğru büyütmek mantıklı olabilir. Yanda boş kalan kısımları ayraç tahtaları ile bölerek saman veya paçavra bez doldurarak yalıtım sağlanabilir.
Çıtalar için en iyi model altı üçgen olan model. Bu modele örülen petekler daha sağlam tutunuyormuş. Ayrıca üçgen kısma balmumu sürerek arılara bir fikir verebiliyoruz.
Petekler bu üçgenlerden sarkıyor |
Kovana kış aylarında yemlik için yapılacak en iyi model ise şu forum girdisinde anlatılmış. Kovanı açmadan ve ısıyı kaçırmadan şurubun verilebilmesi en iyi özelliği. Delikli sal biçiminde yapılmış tahta parça arıların boğulmadan şurup içmesine yarayacak ve balmumu ile kaplanarak sudan korunuyor. Kovanın 1 metre gibi bir boyutta olması bu tür besleme kaplarının rahatça monte edilebilmesine yarıyor.
Besleme kabı |
Çatı için yalıtımlı bir şeyler düşünüyorum. Fakat aralık veya harici boşluk olmamalı, zira bu boşluklara zararlılar gelip yerleşiyor.
Çatı hava şartlarından korumak için iyi yapılmalı |
Kovanın altında bir çekmece olacak. Arıların geçemeyeceği fakat zararlı parazitlerin düşeceği bir telde olacak. Böylece kovan kontrollerini buradan yapabiliriz. Kovanın altının kış aylarında iyi biçimde kapatılması da ısı ve kokunun kaçmaması için gerekli.
Kovanın delikleri kış aylarında şişe mantarı ile kapatılıyor. Deliklerin önüne de bir iniş tahtası yapmak lazım.
Kovanın karıncalardan korunması için ayaklarına yağ veya su dolu kaplar koyulabilir.
Ayaklar karıncalara karşı korunmuş |
Youtube üzerinde Topbar kovanları hakkında pek çok video var. Seyredip bilginizi arttırabilirsiniz. Bu hafta sonu yapmaya başlıyorum. Umarım iyi bir şey ortaya çıkartırım.
Gürkan bey, kovan tasarımı oldukça başarılı görünüyor, benim merak ettiğim bir diğer konu da; nasıl bir bal üretileceği. Benim gördüğüm arıcılık yapanlar kovanları belli ağaç ve bitkilerin olduğu bölgelere yerleştiriyorlar. Örneğin karadenizde kestane balı dedikleri bir bal üretiliyor, veya yaylalarda çiçek balı, ülkemizin güney kesimlerinde ise bize özgü çam balı. Ama bunu yapmak için kovanları taşıyarak çam ormanlarının içerisinde uygun bir alana yerleştiriyorlar. Hatt burada sonbaharda bir grup kovanın taşınarak büyük bir "Püren" veya Erica bitki kolonisinin yakınlarına getirildiğini gördüm. Bu bitki de sonbaharda çiçek açan nadir bitkilerden biri. Sonra bazı ballar deli bal tabir edilen kısmen zehirli hale gelebiliyor, bu da sanırım balın üretildiği bitkiler veya çiçekleri ile ilgili. Bu konuda ne düşünüyorsunuz.?