Sevgili okuyucu uzun zamandır yazamıyorum ve biliyorum ki bana olan güveniniz de yıkılmış durumda. Yazamamamın sebepleri var tabii fakat sizi bunlarla boğmayacağım. Az konuşup çok iş yaptım denebilir. Sorumluluklar artıp zaman daralınca bazı uğraşları kısmak gerekiyor ki ilk giden evde bilgisayar başında harcadığımız zaman oluyor.
Önce bu aralar neler yapıyorum biraz bahsedeyim. Yazılım mühendisliği adına iş dışında pek bir şey yapmıyorum açıkçası. Kendimi bahçe işlerine verdim. Evin arkasında oluşturduğum küçük sebze bahçesi ile kendi kendine yetecek bir sistem yapmaya çalışıyorum. Ayrıca çocuklar için de güzel bir uğraş. Hafta sonları tohum ekmek ve geçen zaman içinde büyümelerini seyretmek hakikaten rahatlatıcı ve stres için birebir. Tavsiye ederim; bahçe yoksa bile balkonda saksılarda domates, basil, nane, maydanoz yetiştirebilirsiniz. Hatta saksıda çilek yetiştiren bile var. Güzel bir uğraş ve yenebiliyor.
Yazılım adına bir atılım Google’dan. Duydunuz mu bilmiyorum Google, App Engine adı altında bir program başlattı. Bu programa üye olduğunuzda size Python dilinde ve Django framework ile beraber yazılım geliştirip yayınlayacağınız bir ortam sunuluyor. Bu ortamda neler var:
- Python, Django ve Google’ın kendi web geliştirme framework’ü
- http://gyeniceri.appspot.com benzeri bir adres
- Google veritabanına erişim (BigTable). Bu veritabanı sistemi Google’ın webi arşivlemek için kullandığı veritabanı sisteminin aynısı ve yük dağılımı, ölçeklenebilirlik için optimize edilmiş bir sistem.
- Google kullanıcı veritabanını sisteminize entegre etmek. Böylece kullanıcılar eğer Google hesabına sahipse sizin yazdığınız uygulama tarafından da kullanılabiliyor.
- Lokalde çalışan geliştirme ortamı SDK ile beraber geliyor. http://code.google.com/appengine/downloads.html adresinden indirebilirsiniz.
- Ücretsiz 500mb yer
- Ücretsiz ayda 5 milyon sayfa görüntüleme
- 10 adet uygulama yaratabilme (kendi sitesinde 3 dese bile bana 10 tane oluşturma seçeneği verdi)
- Uygulamanızı kendi web adresinizden yayınlayabilme
MS’de boş durmuyor tabii ve Azure hizmetleri ile benzer bir ürün sunuyor. Azure ile pek bir şey yapmaya fırsatım olmadı. Google olayı çok kolay ve hemen ilk dersi indirip basit bir uygulama yaptım kısıtlı zamanım içinde. Hiç Python bilmeyen biri için bir başarı bence. Ayrıca Python dilinin Pardus uygulamaları için kullanılan yegane dil olduğunu düşünürsek bence Türkiye’de tutulacak bir ürün olacak App Engine.
Genel kullanılan yazılım dilleri dışında bir yazılım dilini öğrenmenin önemini daha önceki yazılarımda defalarca vurgulamıştım. Şimdi artık bir bahanemizde kalmadı. Ben esas Google’ın bunca atılımından sonra birde işletim sistemi yayınlamasını bekliyorum. Nasıl ki web browser olayını yeni baştan yazdılar böyle bir atılımın olması çok doğal bence. Zaten oluşturdukları dağıtık paralel bilgisayar sistemi Linux üzerinde çalışıyor. Son kullanıcı için oluşturulmuş Linux veya BSD tabanlı bir işletim sistemi yada daha da iyisi sıfırdan yazılmış bir işletim sistemi çok şık olurdu. Aha buraya yazıyorum; önümüzdeki 2 yıl içinde Google böyle bir atılım yapacak! Bizde indirip ağzımızın suyu aka aka kurup kullanacağız.
Last.fm profilimi takip eden varsa biliyordur, The Google Story isimli audio kitabı yeni bitirdim ve ufkumu açan bir eser oldu. Yaptıkları herşey alışılagelmiş bir firmanın yapacağına tamamen ters ve bir o kadarda mantıklı. İdeallerinin peşinden giden ve gerçekleştirmek için gece gündüz çalışan ve sonunda da başarılı olan bir hikaye. Bir yerlerden Google hissesi alıp yatırım yapmayı bile düşünüyorum.
Herkese kolay gelsin, daha sık yazmaya çalışacağım yeni yılda.
Technorati Tags: Google App Engine,
Python,
Django