Tenkara ile Olta Balıkçılığı

Her ne kadar ırımtüzen ile evde balık yetiştirsem de doğa ile iç içe balık avlamanın ve kamp yapmanın zevki bir başka. Temiz hava, güneş, doğa ve balık tutmanın zevki tartışılmaz.

Uzun yıllar evvel rahmetli amcamla İrva dereye (Ömerli barajını besleyen kollardan biri) turna avlamaya giderdik. Amcam kaşıklı oltaya bir parça balık takar kurşunu ile beraber sallayıp atardı. Bana da mantara bakmam için görev verir ve uykuya yatardı. Balık tutma hobisini o yıllarda kazandım.

Babaannemin küçük bir fındıklığı vardı ve benim olta sopası ihtiyacımı karşılayan yegâne yerdi. Kuzenim Kadir’le bütün dereleri dolaşır, yakaladığımız balıkları ya kızartıp yerdik ya da pınarın önündeki minik gölete atardık. Pınarın su kalitesi iyiydi, içiliyordu ama balıklar ertesi günü ölmüş olurdu hep. Irımtüzen merakım o yıllardan başlamış belli ki.

Artvinler barajında kardeşim ve arkadaşlarla yaptığımız kamplarda gene fındık dalından kesilmiş uzun sopalar oltamız olurdu.

Biraz büyüyünce makaralı oltalarımız da oldu ama bu fındık sopası kadar zevk vermiyordu. Alabildiğince oltayı sallamak, mümkün olan en uzak noktaya atabilmek, sorunsuzca misinayı makaraya toplamak işleri o kadar kolaylaştırıyor ki balığın oltaya vurduğu, takıldığı anların neşeli heyecanı azalıyor sanki. Zaten deniz yerine tatlı sularda avlanmak bana daha cazip geliyor, doğa ile iç içe.

Bu heyecanı tekrardan yakalayacağımı düşündüğüm bir olta buldum sonunda. Bir arkadaşımın vasıtası ile Japonların tenkara dediği makarasız, 3-4 metrelik karbon-fiber kamış ve ucuna bağlı misina ile derelerde akarsularda kullanılan alabalık oltasıyla tanıştım. Japonlar eskiden bambu kamışlarından yaptıkları oltalarla akarsularında mevcut 14 çeşit alabalığı ve sazanları bu geleneksel oltalarla avlıyorlarmış. Biraz reklamvari bir yazı oldu ama, kullandığım kaliteli aletleri bilin istiyorum. AliExpress’den kolayca alınabilir.

Tenkara takım olarak geliyor.

300-400 gram ağırlığı, çok hassas ucu ile hem kullanması çok kolay hem de balığın kanca ile olan ilişkisini tamamen elinizde hissettirecek bir olta. Alabalık için böcek süsü verilmiş tüylü kancaları su üzerinde oynatacak kadar da hassas.

Misinanın boyu ancak oltanın uzunluğu kadar. Etrafta takılacağı ağaç, böğürtlen yoksa biraz daha uzun olabilir. Balığın türüne göre yüzen veya batan misina veya ip kullanılabilir.

Küçük boyutu, hafifliği, hızlı kurulması ile bu olta bagajda yerini aldı. Gittiğim her yere benimle geliyor. Teleskopik olduğu için yer kaplamıyor. Mantar tıpa, solucanlı kanca ile çocukluğumda zevk alarak yaptığım, derelerde sazan avını tekrardan keşfediyorum.

Posted in Irımtüzen, Türkçe and tagged , .

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.