Düşüncelerim

Otobüsle işe giderken hep fantastik düşüncelere dalarım.
Program yazmanın geleceğini, bugün emekleme aşamasında olan teknolojilerin
ileride nasıl olacağını tahmin etmeye çalışırım. Yeni çıkan Microsoft’un ağ
hizmetleri veya Sun Microsystems’in Java teknolojileri gibi sistemler yazdığımız
programların farklı platformlar üzerinde çalışabilmelerini sağlıyor. Ayrıca
farklı teknolojiden sistemlerin ortak dillerle konuştuğunu ve veri alışverişi
yaptığınada tanık oluyoruz. Yazdığınız programlardaki fonksiyonlar zaten
başkaları tarafından biryerlerde yazılmış ve sizin kullanmanızı bekliyor. Bir
gün gelecek ve program yazmak artık şema çizer gibi mevcut ağ hizmetlerini yada
java bean programlarını birbirlerine bağlamaktan ibaret olacak. Kullandığınız
yazılım aracı örütbağ üzerinde mevcut her web-service’in veya java-bean’in
yerini ve nasıl kullanılacağını gösterecek ve ayrıca bu iki sistemi birbirine
bağlamak için gerekli kodu da araç kendi üretecek. Siz sadece şematik olarak
modülleri birbirine bağlayacak ve ortaya sadece bir kaç fonksiyon çağıran ve
geri dönen hata mesajlarını derleyen bir program çıkacak.

Örneğin özel bir firma için hayat sigortası modülü yazıyorsunuz. Hizmetlerini
kullanacağınız birimler SSK, Nüfus müdürlüğü, diğer sigorta firmaları, bankalar
ve yabancı ülkelerin sosyal güvenlik birimleri. Kullandığınız yazılım aracı tüm
bu birimlerdeki kullanılabilir modülleri gösteriyor. Hayat sigortası için
gerekli müşteri bilgilerini SSK’nın sunduğu ağ-hizmetinden alıp kendi
veritabanınıza kayıt edeceksiniz ve kişinin ödediği tüm SSK primlerinide SSK
fonlarından alıp özel şirketin fonlarına aktaracaksınız, bu arada da kişinin
diğer bir özel sigorta firmasındaki tüm sigorta bilgilerini kendi tarafınıza
alacaksınız tabii ödediği primleri de. Nüfus müdürlüğünün hizmetlerini
kullanarak kişinin ailesinde bir hastalık varmı araştıracak ve ödenecek primleri
ona göre otomatik ayarlayacaksınız. Çalıştığınız bankanın servislerini
kullanarak para transferleri gerçekleştireceksiniz. Modüllerini kullandığınız
birimler sundukları hizmetin ücretini otomatik olarak firmanın hesabından
trasfer edecekler. Yabancı ülkelerin sosyal güvenlik modüllerinden kişinin yurt
dışında çalışma günlerini ve ödediği primleri görüp kendi primlerinizde
parametre olarak kullanacaksınız. Tüm bu sistemi yazmak (modelleme + yazılım) 1
gününüzü alacak. Kağıt, mürekkep, iş gücü kaybı, gibi masraflar ortadan kalkacak
ve çevre korunmuş olacak. Bu bir avantaj ama her türlü bilginin
sanallaştırılması ve tüm sistemin bilgisayar ortamına sokulması da bir
dezavantaj. Bir firmayı yada ülkeyi ortadan kaldırmak istediğinizde sunucularını
uçurmanız yeter.

Tüm bilgi sanallaştığında orjinalliğide bozulabilir. Örneğin tüm tarihi bilgiyi
sanal ortama kaydettiğimizi düşünelim. Çoklu ortam -ses ve görüntü ile-
öğrenilebilme kapasitesi oldukça artar fakat değiştirilebilmesi çok kolay
olacağından, bilginin orjinalliğini koruması çok zor hatta imkansızdır. Ancak
tek bir yolla bilgi bozulmayabilir. İyi bir bilgi koruma algoritması ile.
Kuran-ı Kerim’in şifrelendiği 19 sayısını duymuşsunuzdur. 200’e yakın farklı
yolla yapılan hesaplamaların sonuçları hep 19’un katları olmaktadır. Böylece
içerik üzerinde oynama yapıldığında kolayca anlaşılmaktadır. Buradan yola
çıkarak bilginin hem herkes tarafından kolayca ulaşılabilmesini hemde değişmeden
hayat sürecine devam edebilmesini sağlayacak şifreleri geliştirebiliriz. PGP
gibi programlar ile bilginin içeriğini şifrelemiyoruz sadece bilgi içine
yerleştirdiğimiz bazı kelimeleri veya harfleri sayarak elde edeceğimiz
sonuçların doğruluğunu karşılaştırıyoruz. Var mı böyle bir program yazacak bir
arkadaş. İşte size çok güzel bir proje.

İnsan ilişkilerinin diğer ülkelere göre daha yakın ve samimi olduğu ülkemizde bu
tür bir sanallaşma pek mümkün gözükmüyor. Gözükmesin de. Ben örütbağından alış
veriş yapmayı hiç sevmem. Zaten yapamamda çünkü kredi kartı kullanmaya karşıyım.
Örneğin bir gitar alacaksam, gitar satan dükkanları bir gezmek ve beğendiklerimi
çalmak isterim. Dükkan sahibi ile oturup bir çay içmek ve gitar hakkındaki
görüşlerini almak isterim. Bir kaç tane reklama kanıpta kafamda belirli bir
marka yada model ile yola çıkmam yani. Bu kadar sosyalleşmeyi monitör karşısında
yaşayamayacağım için sanal alışverişi tercih etmem. Bence firmalar sanal
alışveriş sitelerine harcadıkları yatırımı elemanlarına ve dükkanlarını
geliştirmeye harcasalar daha fazla kazanırlar.

“Bu kadar konuşuyorsun da sende bu mesleğin içindesin” dediğinizi duyar gibiyim.
Bu düzen içerisinde yaşıyoruz ve düzenin gereklerine göre hareket etmezsek elde
edeceğimiz deneyim azalır. Tapınaklara kapanıp dünya malından elini eteğini
çekip ruhunu Allah’a erdirebilirsin ama önemli olan bu savaşı şehir hayatı
içinde otobüsle işe giderken vermek.

Durak geldi ben iniyorum.

Kalın sağlıcakla.

Posted in Bilişim, Türkçe.