Gülleci Bulamacı ve Tehlikeleri

Gülleci bulamacı yani sülfür ve kireçin (kalsiyum hidroksit) kaynatılması ile ortaya çıkan Kalsiyum polisülfit veya tiyosülfat bileşimidir. Sözüm ona organik tarımda izin verilen bir ilaçtır ve mantar hastalıklarından tutunda böcek ilaçlarına kadar geniş bir spekturumda iş görür. Sanki bir sihirli değnek.

Evde (bahçede) gülleci bulamacı yaptığınızda hem kokusundan durulmaz (çürük yumurta – sülfür kokusu) hem de suyunu süzdüğünüzde ortaya çıkan kireç/sülfür karışımı tortu çevre kirliliği yaratmaktadır.

Kullanımı ve tarifi hakkında YouTube’de Türkçe bir çok video var. Ben burada bu konuya girmeyeceğim.

Böyle bir karışım olurda çiftçimiz bunu bol bol kullanmaz mı? Tabii ki. 10 litre suya 50ml oranında karıştırılması gerekiyor ama çiftçilerin hangisi ölçü kaşığı veya şırınga taşıyor ki. Bol bol karıştırıp her yere püskürtüyorlardır. Çok kolay ulaşılabildiği ve yapılabildiği için bilinçsiz kullanımının çok fazla olduğu düşünüyorum.

Gülleci bulamacı genelde mantar hastalıklarına karşı kullanılıyor. Peki mantar neden oluşur? Nemden, rutubetten. Peki nem ve rutubet neden artar? Ticari tarım yöntemlerinde ürünün miktarını arttırmak için sık aralıklarla dikilen bitkilerin arasında, değil mi? Yani olay dönüp dolaşıp aç gözlülüğe geldi mi? Evet geldi.

Bahçesinde arısı, balığı, yabani hayatı, kuşları olan sizler ise bu konuyu çevreye verdiği zarar açısından da düşünmelisiniz.

Küçük bir Google aramasıyla balıklara zararı var mı diye baktım. 1 litre suya 2.67mg yoğunluğunda sülfür balıkları öldürüyor. Miligram diyorum, bakın bunu ölçemezsiniz. 10 litreye 50ml gülleci bulamacı koyduğunuzda bu oran çoktan geçmiştir. Benim ırımtüzen sistemimde 2000 litre civarı su var ve sülfür 5.34 gram olduğunda balıklar ölür. Karışım çok fazla sulanıyor olsa da sizce balıkları tehlikeye atmaya değer mi?

Yani Gülleci bulamacının içindeki sülfür her ne kadar kireç ile etkileşime girmiş ve değişmiş olsa da balıklar için toksik. Özellikle yukarıda linkini verdiğim araştırma gökkuşağı alabalıkları ile deney yapmış.

Aynı araştırma gülleci bulamacı ile ölen böcekleri yiyen kuşların da etkilendiğini belirtmiş. Bu ikinci dalga bir etkidir.

Toprak ve kompost solucanları, su bitleri, kurbağa, ve bunları yiyecek köstebek, yılan, balık gibi canlılar da hem birinci dalga etkilere hem de ikinci dalga etkilere maruz kalıyor. Yani olayın etkisi artarak gidiyor.

Otlaklarda veya silaj olacak biçilecek otlarda kullanımı ise daha berbat sonuçlar doğuruyor. İçtiğimiz süte kadar gider bu olay.

Peki insanlar üzerinde etkisi yok mu? 

Yok len, bize bir şey olmaz…

Yavaş yavaş öldüren şeyleri nedense pek dikkate almıyoruz.

Bahçede gülleci bulamacı yapayım derseniz şu konuları dikkate alın. YouTube’de yapımını gösteren çok video var ama korunma olayını anlatan yok, çocuklar ateşin etrafında koşuyor ve çıkan dumana da maruz kalıyorlar.

İki kafadar evde gülleci bulamacı yaparken
  1. Gülleci bulamacı yapımı sırasında çıkan buhar gözleri kör edebilir.
  2. Gülleci bulamacı yapılırken kalın su geçirmez eldiven ve asbestos süzecek filtreli maske ve koruma gözlüğü giyilmelidir.
  3. Gülleci bulamacı direk deriye temas ederse yakar. Korunmanız şart.
  4. Solunum yollarını ve ciğerleri etkilediği için, bahçede yaparken veya kullanırken maske giymeniz de şart.
  5. En azından akşam saatlerinde, arılar kovanlarına çekilmişken, akıntı yapmayacak şekilde püskürtülmeli.
  6. Böcek veya hastalık olmayan bitkilere sırf koruma olsun diye püskürtmeyin.
  7. Uygulama sırasında etrafta çoluk çocuk olmaması ve rüzgarsız bir gün seçilmesi gerekir.
  8. Yapım sırasında çıkan atıklar derelere, göllere kesinlikle atılmamalıdır. Açıkçası bu atık nasıl doğru biçimde atılmalı bilmiyorum. Tarlaya, bahçeye bile atsanız zararlı bir atık.
  9. Yaparken yan komşuları çürük yumurta kokusuna boğmamak için rüzgarlı bir günü seçin.
  10. Ertesi gün yağmur yağmayacak bir gün seçilmeli ve bitkilere uygulanmalıdır.

Artık bu kadar anlatımdan sonra kullanıp kullanmamak size kalmış.

Ben ne yapıyorum?

Kullanmıyorum.

Posted in Permakültür, Türkçe and tagged , .

22 Comments

  1. Pingback: Bordo Bulamacı ve Tehlikeleri – Gürkan Yeniçeri

      • En sonda neler yapılmasını maddelemişsin.ancak orda kendinle tezata düşmüşsün.buda seni tutarsız yapıyor.zaten yazdıklarının çoğu tutarsız.evet kokusu çok kötü ama yaparken çıkan buharın göze bir zararınıı iki defa yapmama rağmen ben görmedim tabi kafanı içine sokarsan o ayrı.yani tarım ilaçları daha mı iyi.hiç olmazsa gülleci organik bir zehir ve maliyeti çok ucuz

        • Sinan, bu zehirli maddelerin kullanımı karaciğerinde kalıntı halinde birikir. Deride, gözlerde ve özellikle solunum yollarında yarattığı problemler ilk kullanımda olmasa da uzun süreli kullanımlarda ortaya çıkar. Ben kendimle tezat değilim listelediğim maddelerde. Ben burada kullanılmaması gerektiğini yazsamda birileri kullanacak. Bare gerekli önlemleri alıp doğru kullansınlar. Sen de zaten ilk defa yapmışsın. Umarım korunmuşsundur. Sırf maliyeti çok ucuz ve her hastalığa iyi geliyor diye bir ilaç kullanılmaz. Toprağa, ekolojiye nasıl zararlar verdiğinin farkında değil misin?

  2. Tebrikler kimyasal ilaç firmalarının ödülünü hak ettin
    sence herkes bunun yerine küreselcilerin kimyasal ilaçlarını kullanmalı değilmi

    • Mustafa, baban mı emzirdi olm seni. Bu blogda yazan diğer yazılara, doğal tarım tariflerine, dökümanlara, yazdığım kitaplara hiç bakmadın mı.

  3. 7. Uygulama sırasında etrafta çoluk çocuk olmaması ve rüzgarsız bir gün seçilmesi gerekir.
    9. Yaparken yan komşuları çürük yumurta kokusuna boğmamak için rüzgarlı bir günü seçin.

    rüzgarlı mı rüzgarsız mı çok fazla tutarlı değil yazdıklarınız.

    • İç kurdu dediğiniz kurdun latin ismi nedir? Bu tür kurtçuklara genelde Tesbih Ağacı yağı iyi gelir.

      • bahçemde elma armut kayısı var. bunlar kurtlanıyor. her sene zehir atmamakta inat edince kurtlu meyveleri gören ailem ile kavga ediyorum :))

      • yaprak bitleri, mantar, kırmızı örümcek gibi zararlıları beyaz sirke, soğanlı su, ısırgan otlu su, sütlü su, sabunlu su gibi doğal yöntemlerle uzaklaştırıyorum ama iç kurduna çözüm bulamadım. iç kurdu haricindeki zararlıların çoğuna beyaz sirke veya sabunlu su oldukça etkili olduğunu gördum

    • Tesbih ağacı yağı ile mücadele edilebilir. 50ml tesbih ağacı yağı 4-5 damla sıvı sabun ile emülsiyon haline gelene kadar çalkalanır ve 10 litre suya karıştırılarak ağaç diplerine, yaprak altlarına ve gövdeye sıkılır.

    • İçinde sülfür var ve sülfür zararlı bir gazdır, yanardağlardan ve bazı gayzerlerden sülfür çıkar. Sülfür göze epey zararlıdır. Ciltte su ile birlikte tahrişe sebep olur. Bu ilacı kullanırken maske, gözlük ve eldiven kullanmak lazım.

  4. Gürkan Merhaba,
    Bloga yeni üye oldum. Direkt email ile de sordum ama burada yorumlardan da cevap verdiğini görünce yazmak istedim. Bu bulamacı organik diye söylüyorlardı şimdi kafam karıştı dostum…ben amatör zeytinciyim satıcı değil yani yiyiciyiz…bulamacı ciddi olarak uygulamayı düşünüyordum tereddüte düştüm,bunun yerine önerceğin bir şey var mı? Zehirli olmayan? Teşekkürler,başarılar.

  5. amator agac yetistirici iseniz. sirke, arap sabunu, sarimsak,cok aci biber le yapilansolusyonu kullanmaniz daha iyidir ve gercekten de calisiyor.

  6. Gürkan bey, zirai ilaç yerine en başta ön plana çıkan iki karışım Bordo ve Gülleci bulamacı. Bunların yerine birşey kullanmak elzem. Sebebi ise komşular kullanınca ordan kaçan zararlı bizim bahçeye yerleşiyor. Uğur böceği çoğalttık fakat o sadece bazı zararlılara karşı etkili. Uzun lafın kısası eleştirilerin yerinde olabilir fakat alternatif sunmamışsın.

    • Hüseyin bey, bu işin püf noktası toprak sağlığı, onun için de blogumda kore doğal tarım yöntemleri var. Toprak sağlığına kavuştuğunda bitki de sağlığına kavuşur. Olayın çözümü alternatif bir ilaç sunmak değil, sorunu kökünden halletmek.

Leave a Reply to atom Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.